21 Ekim 2021 tarihli ve 31635 sayılı resmî gazetede yayınlanan DerneklerYönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile mevcut Dernekler Yönetmeliğinde (Yönetmelik) önemli değişiklikler yapılmıştır. Yönetmeliğin kendi sistematiğine sadık kalarak bu değişiklikleri şu başlıklar altında inceleyebiliriz: 1) Toplantı Usullerine ve Sürelere İlişkin Düzenleme, 2) Yurt Dışı Yardımlara İlişkin Düzenleme, 3) Yabancı Vakıfların Tabi Olduğu Hukuka İlişkin Düzenleme, 4) Defter Tutma Esaslarına İlişkin Değişiklik, 5) Dernek Adına Gelir Tahsil Edecek Kişilerin Yetki Belgesine İlişkin Değişiklik, 6) İzinle Kullanılacak Kelimelere İlişkin Değişiklikler, 7) Sandık Yönergesinin Teslim Süresine İlişkin Değişiklik, 8) Yerleşim Yeri, Organ, Tüzük ve Üye Değişikliği Bildirimine İlişkin Değişiklik, 9) Yeni Getirilen Ek Maddeler.
1) Toplantı Usullerine ve Sürelere İlişkin Düzenleme
(i) Çevrimiçi Genel Kurul ve Yönetim Kurulu Toplantısı Usulü
25 Mart 2020 tarihinde yapılan bir kanun değişikliği ile Dernekler Kanunu’na Ek Madde 2 eklenmiş, bu madde ile derneklerin kayıt, iş ve işlemlerinin elektronik ortamda da yapılabilmesinin önü açılmış, usul ve esaslarının yönetmelikle belirleneceği belirtilmişti. Bu hüküm uyarınca Yönetmeliğe eklenen 15/A maddesinde elektronik ortamda genel kurul ve yönetim kurulu toplantısı yapmanın usul ve esasları düzenlenmiştir. Buna göre dernekler İçişleri Bakanlığı’nın Bilgi Teknolojileri Genel Müdürlüğü tarafından uygun görülüp onaylanan sistemler vasıtasıyla gerek genel kurul gerekse yönetim kurulu toplantılarını çevrimiçi olarak da gerçekleştirebilecektir. Toplantılarda kullanılacak sistemlerin divan oluşturma, oylama, söz alma, önerge verebilme ve benzeri tüm işlemleri elektronik olarak yapabilme yeteneğine ve gerekli siber güvenlik şartlarına sahip olması gerekecektir. Dolayısıyla toplantılarda kullanılacak sistemlerin, kullanmaya alışık olduğumuz sistemlerden farklı olarak, özel nitelikte olması gerekecektir. Bu toplantılarda kullanılan sistem vasıtasıyla işlenecek veriler Kişisel Verilerin Korunması Kanununa uygun olarak işlenebilecektir.
Genel kurul toplantısının fiziki ortamda mı yoksa elektronik ortamda mı yapılacağı hem genel kurul yapılmasına ilişkin yönetim kurulu kararında hem de genel kurul ilanında belirtilmesi gerekecektir. Çevrimiçi olarak gerçekleştirilen yönetim kurulunda alınan kararlar ise fiziki ortamda tutulan karar defterinden ayrı olarak tarih ve sıra sayısı ile elektronik ortamda saklanacaktır. Çevrimiçi toplantılara katılacak üyeler toplantının yapılacağı sisteme ya elektronik imza ya da iki faktörlü doğrulama sistemi kullanarak giriş sağlayabilecektir. Çevrimiçi toplantılardan elde dilen bilgi, belge ve kayıt dernek tarafından muhafaza edilecektir.
Yönetmelik yukarıdaki hususular dışında fiziki genel kurul ve yönetim kurulu toplantıları için kanundan, yönetmelikten ve dernek tüzüğünden kaynaklanan bütün usul, esas ve yaptırımların çevrimiçi toplantılar için de uygulanacağını düzenlemiştir.
Bu değişikliği özellikle küresel salgın dönemi şartlarının hızlandırdığı dijitalleşme sürecinde olumlu ve hatta gecikmiş bir değişiklik olarak değerlendirmek mümkündür. Gelişmiş sistemler vasıtasıyla gerçekleştirilecek çevrimiçi toplantılar özellikle genel kurullarda katılımcılığı arttıracaktır. Öte yandan yönetmelik toplantıların ya fiziki ya da çevrimiçi olarak yapılmasını gerektirecek hükümler içermekte, başka bir deyişle hibrit bir toplantı düzenlenmesinin mümkün olup olmadığını belirsiz bırakmaktadır. Oysaki isteyen üyelerin fiziki olarak isteyen üyelerin ise çevrimiçi olarak toplantılara katılabileceği bir seçeneğin de düzenlenmesi pekâlâ mümkün ve yerinde olabilirdi.
“Gelişmiş sistemler vasıtasıyla gerçekleştirilecek çevrimiçi toplantılar özellikle genel kurullarda katılımcılığı arttıracaktır.”
(ii) Sürelere İlişkin Değişiklikler
Şubelerin yaptığı genel kurul toplantılarının sonuç bildirimlerini mülki idare amirliğine ve genel merkeze bildirme süreleri 30 günden 45 güne çıkarılmıştır. Aynı şekilde olağan veya olağanüstü genel kurullarda alınan yönetim, denetim ve diğer organlara üye seçimi ile genel kurul sonuç bildiriminin mülki idare amirliğine bildirim süresi 30 günden 45 güne çıkarılmıştır.
2) Yurt Dışı Yardımlara İlişkin Düzenleme
Yeni yönetmelikle getirilen en kapsamlı değişiklikler Yönetmeliğin derneklerin yurt dışından alacakları yardımları düzenleyen dördüncü bölümünde gerçekleşmiştir öyle ki bölümün başlığı “Yurtdışından Yardım Alma” iken “Yurt Dışı Yardımlar” olarak değiştirilmesine ihtiyaç duyulmuştur. Böylelikle dördüncü bölüm hem yurt dışından yardım alınmasını hem de yurt dışına yardım yapılmasını düzenleyen bir bölüm haline gelmiştir. Yapılan değişiklikle yurt dışına yardım yapma usulü belirlenmiş ve yardımdan önce bildirimde bulunma yükümlülüğü, parasal yardımın belirli kanallardan yapma yükümlülüğü ve yardım gerçekleştikten sonra sonuç bildiriminde bulunma yükümlülüğü getirilmiştir.
Yeni düzenlemeye göre dernekler yurt dışına yardım yapmadan önce bu yardımı mülki idare amirliğine bildirilecektir. Bu bildirim Yönetmeliğin eklerinde yer alan Ek-4/B formunun doldurulması suretiyle yapılacaktır. Bu usule Türkiye’de bulunan yabancı derneklerin genel merkezlerine yahut yurt dışına gönderecekleri para ve yardımlar da tabi olacaktır. Bu bildirimler Dernek Bilgi Sistemi üzerinden Dışişleri Bakanlığı ile de paylaşılacaktır. Projeli yardımlarda farklı tarihlerde yapılan yardımların bildirimi tek seferde yapılabilecektir.
Yardımdan önce bildirim yapma yükümlülüğünün tek istisnası afet ve acil yardım durumlarında yapılan yardımlardır, böyle bir durumda bildirim afet veya acil durumun gerçekleştiği tarihten itibaren 30 gün içerisinde yapılabilecektir.
Değişiklikle getirilen bir diğer yükümlülük yurt dışına yapılacak belirli bir miktarı geçen parasal yardımlara ilişkindir. Buna göre 100.000 Türk lirasını veya 10.000 avro veya eşiti dövizi aşan nakdi yardımlar banka, finans kuruluşları veya PTT üzerinden yapılacaktır. Öte yandan belirlenen bu Tük lirası miktarı her yıl Vergi Usul Kanunu uyarınca ilan ve tespit edilen yeniden değerleme oranına göre arttırılarak uygulanacaktır.
Yurt dışına yapılacak parasal yardımları belirli kanallardan yapma yükümlülüğünün istisnası finansal erişimin güç olduğu ülkelere yapılacak yardımlara ilişkindir. Bu ülkelere yapılacak yardımlar “finans kuruluşları kullanılmaksızın ilgili mevzuata göre nakit beyan formu ile gümrük idaresine beyan edilmek suretiyle yapılabilir. Gümrükte beyan edilme suretiyle yurt dışına para çıkışı yapılan durumlarda ilgili beyan, veriliş tarihinden itibaren en geç otuz gün içinde dernek tarafından mülki idare amirliğine bildirilir.”
Değişiklikle getirilen bir diğer yükümlülük yardım faaliyeti gerçekleştikten sonra sonuç bildiriminde bulunmaktır. Buna göre “yardım gerçekleştirildikten sonra faaliyet sonuç bildirimi doksan gün içerisinde mülki idare amirliğine verilir. Bu bildirime, yapılan yardımların gerçekleştiğine ilişkin form ve görsel materyaller ve benzeri kanıtlayıcı belgeler eklenir.” Sonuç bildirimi Yönetmeliğin eklerinde yer alan Ek-4/C formunun doldurulması suretiyle yapılacaktır.
Görüldüğü üzere bu düzenlemeler ile idare sınır aşan yardımlar konusunda daha etkin bir konuma getirilmektedir. Öyle ki yardım yapılmadan önce başlayan etkinlik nakdi yardımların transfer şekliyle devam ediyor ve yardımın sonuçlarının ortaya konması ile son buluyor. Öte yandan belirli bir proje kapsamında yapılan birden çok yardımın tek bildirimle yapılacağı hususu içerisinde belirsizlikleri de beraberinde getirmektir.
3) Yabancı Vakıfların Tabi Olduğu Hukuka İlişkin Düzenleme
Yapılan değişiklikle Dışişleri Bakanlığının izniyle Türkiye’de faaliyette bulunan yabancı vakıfların Türkiye’deki faaliyetlerinin derneklerin tabi olduğu mevzuata tabi olacağı belirtilmiştir.
4) Defter Tutma Esaslarına İlişkin Değişiklik
Bilindiği üzere dernekler kural olarak işletme hesabı esasına göre defter tutarlar ancak kamu yararına çalışma statüsü bulunan dernekler ile yıllık brüt geliri belirli bir miktarın üzerinde olan derneklerin bilanço esasına göre defter tutması zorunludur. İşte bu bilanço esasına göre defter tutma zorunluluğunda gelir miktarı 500.000 Türk lirasından 1.500.000 Türk lirasına çıkarılmıştır. Tersten söyleyecek olursak 1.500.000 Türk lirasının altında geliri olan dernekler defterlerini işletme hesabı esasına göre tutabilecektir.
5) Dernek Adına Gelir Tahsil Edecek Kişilerin Yetki Belgesi Muafiyetine İlişkin Değişiklik
Bilindiği üzere dernek adına gelir tahsil edilecek kişilere yönetim kurulu tarafından yetki belgesi verilmesi zorunludur ancak bu zorunluluğa yönetim kuruşu asil üyeleri tabi değildir. Yapılan değişiklikle Dernekler Kanunu’nun 24. maddesi uyarınca temsilci olarak görevlendirilen kişilerin de yetki belgesi alması zorunluluğu kaldırılmıştır.
6) İzinle Kullanılacak Kelimelere İlişkin Değişiklikler
Bilindiği üzere dernek isimlerinde “Türk, Türkiye, Milli, Cumhuriyet, Atatürk, Mustafa Kemal” kelimeleri veya bunların kısaltmalarının kullanılması İçişleri Bakanlığının iznini tabi tutulmuştur. Yapılan değişiklikle bu izin alınması gereken kelimler listesine “Şehit” ve “Gazi” kelimeleri de eklenmiştir.
7) Sandık Yönergesinin Teslim Süresine İlişkin Değişiklik
Bilindiği üzere dernek genel kurulunca bir dernek sandığı kurulmasına karar verildiği taktirde bir sandık yönergesi oluşturulur yönergenin yönetim kurulu üyelerince her sayfası imzalanmış bir sureti dernek başkanı tarafından mülki idare amirliğine teslim edilir. İşte bu yönergenin teslim süresi genel kurul toplantısını izleyen günden itibaren 30 günden 45 güne çıkarılmıştır.
8) Yerleşim Yeri, Organ Tüzük ve Üye Değişikliği Bildirimine İlişkin Değişiklik
Bilindiği üzere dernekler, yerleşim yerlerinde meydana gelen değişiklikleri Yerleşim Yeri Değişiklik Bildirimini EK- 24; genel kurul toplantıları dışında dernek organlarında meydana gelen değişiklikleri Dernek Organlarındaki Değişiklik Bildirimini EK- 25 doldurmak suretiyle mülki idare amirliğine bildirmek zorundadır. İşte bu bildirimin süresi değişikliği izleyen günden itibaren 30 günden 45 güne çıkarılmıştır. Aynı şekilde dernek tüzüklerinde yapılan değişikliği genel kurul sonuç bildirimi ekinde mülki idare amirliğine bildirme süresi de genel kurul toplantısını izleyen günden itibaren 30 günden 45 güne çıkarılmıştır.
Yapılan değişiklikle getirilen bir yenilik de Dernekler Kanunu’nun 23 maddesinde düzenlenen dernek üyeliklerinde meydana gelen değişikliklerin 45 gün içinde bildirilmesine yönelik yükümlülüğün usulüne ilişkindir. Buna göre bu bildirim “Üye Değişiklik Bildiriminin (Ek-27) doldurulup derneğin merkezinin bulunduğu sivil toplumla ilişkiler birimine bildirilmesi ile” gerçekleştirilecektir.
9) Yeni Getirilen Ek Maddeler
Yapılan değişiklikle getirilen önemli düzenlemelerden bir diğeri ise yeni getirilen ek maddelerdir. Aşağıda bu maddeleri olduğu gibi alıntılayarak kısa açıklamalar getirmeyi uygun buluyoruz.
(i) “Risk analizi ve denetim” Başlıklı Ek Madde 1:
“Denetimlerin risk analizlerine göre yapılması esastır. Genel Müdürlükçe derneklere yönelik suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerinin aklanması ve terörizmin finansmanı ile mücadele kapsamında risk analizi yapılır. Derneklerin risk grupları yüksek, orta ve düşük olarak belirlenir. Risk analizi için belirlenen kriterler elde edilen yeni bilgiler doğrultusunda her yıl gözden geçirilir ve değerlendirilir. Yüksek ve orta risk grubunda yer alan dernekler için denetim programları hazırlanır ve bu dernekler İçişleri Bakanı veya mülkî idare amiri tarafından kamu görevlilerine denetletilir. Risk analizi yapılmasına ve derneklerin denetlenmesine ilişkin usul ve esaslar Genel Müdürlükçe belirlenir.
Düşük risk grubunda yer alan derneklerin mülki idare amirlerince denetletilmesi ise adli ve idari mercilerden gelen talepler veya diğer şikâyetler veya beyanname, bildirimler ve benzeri hususlar üzerinden yapılan değerlendirmeler sonucunda gerekli görülmesi halinde yapılır.
Yüksek, orta ve düşük risk grubuna giren derneklerin denetimi Bakan tarafından İçişleri Bakanlığı mülkiye müfettişleri veya dernekler denetçileri vasıtasıyla gerçekleştirilir.
Mülki idare amirleri tarafından yaptırılan denetimlerde, öncelikle sivil toplumla ilişkiler birimlerinde görevli olanlar olmak üzere, mülki idare amirliklerinde istihdam edilen kamu görevlilerinin görevlendirilmesi esastır. Ancak mülki idare amirince gerekli görülmesi halinde, diğer kurum ve kuruluşlardaki kamu görevlileri de derneklerin denetimlerinde görevlendirilebilir.”
Tekrardan kaçınarak değerlendirmek gerekirse bu düzenleme ile derneklerin denetlenmesinin risk analizi esasına göre yapılacağı görülmektedir. Bu analiz suçtan elde edilen gelirin aklanması ve terörizmin finansmanının önlenmesi bağlamlarında Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü tarafından yapılacaktır. Analizin usul ve esaslarını belirleme yetkisi yine analizi yapacak olan Genel Müdürlüğe bırakılmıştır. Bu aşamada usul ve esasların içeriğinin hukuk devleti ilkesi ve ilgili temel hak ve özgürlükler bağlamında önemli olacağı söylenebilir. Önemle belirtmek gerekir ki getirilen bu yeni düzenlemenin temel hak ve özgürlüklere uygun olabilmesi için idarenin aşırı ve keyfi müdahalelerine karşı güvenceler içermesi gerekir.
“Yeni düzenlemenin temel hak ve özgürlüklere uygun olabilmesi için idarenin aşırı ve keyfi müdahalelerine karşı güvenceler içermesi gerekir.”
(ii) “Mülki idare amirlerince yaptırılan denetimlere ilişkin diğer hususlar” Başlıklı Ek Madde 2:
“Derneklerin denetimlerinin, mülki idare amirliklerince düzenlenen eğitim programı sonunda sertifika verilen kamu görevlileri tarafından yapılması esastır. Eğitim programında yer verilecek konulara ve diğer hususlara ilişkin usul ve esaslar Genel Müdürlükçe belirlenir.
Ancak sivil toplumla ilişkiler birimlerinde görev yapanlar ile zorunlu hallerde diğer kamu görevlilerine yaptırılacak denetimler için sertifika şartı aranmaz.
Mülki idare amirliklerinin ilgili mevzuatında öngörülen hususlar saklı kalmak üzere, sivil toplumla ilişkiler birimlerinde görev yapan kamu görevlilerinin katılacağı denetim konusu dâhil olmak üzere görev alanına giren hususlarda hizmet içi eğitim programları Genel Müdürlük tarafından belirlenir veya düzenlenir.
Mülki idare amirleri tarafından denetim ile görevlendirilenler, kamu kurum ve kuruluşlarından, bankalar dâhil gerçek ve tüzel kişilerden denetim görevi kapsamına giren hususla sınırlı olarak ilgili bilgi ve belgeleri istemeye yönelik yazışmaları valilikler ve kaymakamlıklar aracılığıyla yapar.
Mülki idare amirlerince yaptırılan denetim sonucunda düzenlenen denetim raporlarında, ilgili mevzuata göre yapılan tespit ve değerlendirmelere, yapılması gereken işlemlere ve gerekli görülen diğer hususlara yer verilir. İlgili mevzuata ve usulüne göre düzenlenen raporlara ilişkin gerekli işlemler mülki idare amirlikleri tarafından yürütülür.”
(iii) “Rehberlik ve geri bildirim” Başlıklı Ek Madde 3:
“Genel Müdürlük tarafından derneklerin, dernekler mevzuatı çerçevesinde tabi oldukları yükümlülüklere uymaları ve terörizmin finansmanı risklerine karşı farkındalıklarının artırılması, iyi uygulamaların paylaşılması, tavsiye ve geri bildirimlerin alınması amacıyla derneklere bulundukları risk düzeyleri ile orantılı bir şekilde eğitim programları ve çalıştaylar düzenlenmesi sağlanır.”
(iv) “Bilirkişilik temel ilkeleri” Başlıklı Ek Madde 4:
“Derneklerin denetimi sırasında ortaya çıkan ve çözümü uzmanlığı, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin görüşüne başvurulabilir. Kanunlarda bilirkişilik hizmeti verebileceği öngörülen kurumlar ile Bakanlığın, mülki idare amirliklerinin ve Dernekler Kanununa göre denetim ile görevlendirilenlerin talebi üzerine bilimsel ve teknik görüş bildiren kamu kurum ve kuruluşları bu Yönetmeliğin bilirkişilik ile ilgili hükümleri kapsamı dışındadır.
Bilirkişiler; 3/11/2016 tarihli ve 6754 sayılı Bilirkişilik Kanununa ve anılan Kanuna dayanılarak çıkarılan yönetmeliklere veya diğer mevzuata istinaden belirlenen ya da meslek odalarınca oluşturulan bilirkişi listelerinden tespit edilir. Üniversitelerin ilgili bölümlerindeki öğretim üyeleri ile öğretim görevlileri de bilirkişi olarak görevlendirilebilir.
Bilirkişi incelemesine ihtiyaç duyulan konularda bilirkişi bulunamaması ya da bilgisine ihtiyaç duyulan kişinin bu nitelikleri taşımaması halinde, inceleme yapılması istenilen konunun özellikleri dikkate alınarak, bilirkişi listelerinde kayıtlı olmayan uzmanlığa, özel veya teknik bilgiye sahip başka kişiler de bilirkişi olarak görevlendirilebilir.
Çözümü uzmanlığı, özel veya teknik bilgiyi gerektiren sorun açıkça belirtilmeden ve inceleme yaptırılacak konunun kapsamı ile sınırları açıkça gösterilmeden bilirkişi görevlendirilemez.
Bilirkişi; kendisinin ve evlilik bağı kalksa dahi eşinin altsoy ya da üstsoyunun, kendisi ile arasında evlatlık bağı bulunanın, üçüncü derece de dâhil olmak üzere kan veya kendisini oluşturan evlilik bağı kalksa dahi kayın hısımlığı bulunanların, nişanlısının üyesi olduğu dernekler veya iş ilişkisinin bulunduğu veya vekili, vasisi, kayyımı ya da yasal danışmanı sıfatıyla hareket ettiği dernekler ile ilgili konularda görevlendirilemez.
Bilirkişi, görevi sebebiyle kendisine tevdi edilen bilgi ve belgeler ile öğrendiği sırların gizliliğini sağlamakla ve korumakla yükümlüdür. Bu yükümlülük, bilirkişilik görevi sona erdikten sonra da devam eder.”
(v) “Bilirkişinin görevlendirilmesi, raporu ve ücreti” Başlıklı Ek Madde 5:
“Bilirkişi görevlendirilmesine ilişkin talepler; Bakanlıkça yapılan görevlendirmelerde Genel Müdürlüğe, mülki idare amirlerince yapılan görevlendirmelerde ise valilik ve kaymakamlıklara bildirilir. Bu taleplerde, bilirkişinin incelemesine ihtiyaç duyulan konu ve gerekli görülen diğer hususlar belirtilir. Mülkiye müfettişlerinin bilirkişi görevlendirmesine ilişkin kendi mevzuatlarında yer alan hükümler saklıdır.
Genel Müdürlük tarafından yetki verilmesi durumunda dernekler denetçileri, mülki idare amirlerince yetki verilmesi durumunda ise valilik veya kaymakamlıklardaki sivil toplumla ilişkiler birim amiri tarafından bilirkişi görevlendirilir.
Bilirkişiye yemin verdirilerek bu hususa ilişkin yemin tutanağı düzenlenir. Bu tutanak, bilirkişi ve bilirkişiyi görevlendiren kişiler tarafından imzalanır. Bilirkişiye incelemenin konusu, sınırları, bilirkişinin cevaplaması gereken sorular, raporun verilme süresi ve gerekli görülen diğer hususlar yazılı olarak bildirilir. Ayrıca inceleme konusuna ilişkin belgelerin aslı veya onaylı bir sureti dizi pusulasına bağlanarak bir tutanak ile bilirkişiye teslim edilir.
Bilirkişi raporunda; ilgili derneğin adı, bilirkişiyi görevlendirenlerin adı soyadı, incelemenin konusu, gerekçeli sonuç, varsa dernek zararının nedeni ve miktarı, raporun düzenlenme tarihi ile bilirkişinin adı ve soyadı, unvanı ve imzasının bulunması zorunludur. Birden fazla bilirkişi görevlendirilmesi durumunda; varsa farklı görüşler raporda ayrı ayrı açıklanır.
Bilirkişi raporunun değerlendirilmesi sonucu bilirkişi raporundaki eksiklik veya belirsizliğin giderilmesi için bilirkişiden ek rapor düzenlemesi veya yazılı ve sözlü açıklama yapması istenebilir, ancak açıklama veya ek rapor için bilirkişiye ücret ödenmez.
Bilirkişi ücreti İçişleri Bakanlığı Bütçesine konulacak ödenekten karşılanır. Bilirkişilere, Kanunun 19 uncu maddesinin altıncı fıkrası uyarınca Bakanlık ile Hazine ve Maliye Bakanlığınca birlikte tespit olunan esaslara göre ücret ödenir. Mülki idare amirlerince yapılan bilirkişi görevlendirmelerine ilişkin ödenek Bakanlıkça il müdürlüğüne gönderilir.
Bilirkişi görevlendirilmesine ilişkin olarak Ek-28, Ek-29, Ek-30, Ek-31, Ek-32 ve Ek-33’te yer alan örnek formlar kullanılır.
Bu Yönetmelikte bilirkişiliğe ilişkin düzenleme bulunmayan hâllerde 3/11/2016 tarihli ve 6754 sayılı Bilirkişilik Kanununun ve 3/8/2017 tarihli ve 30143 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Bilirkişilik Yönetmeliğinin ilgili hükümleri kıyasen uygulanır.”