Eğitimde Dijital Dönüşüm: Harmanlanmış Öğrenme - İLKE Analiz

Eğitimde Dijital Dönüşüm: Harmanlanmış Öğrenme

Editör Notu: Bu yazı İLKE Vakfı bünyesindeki araştırma merkezlerinden EPAM tarafından hazırlanan “Eğitimde Dijital Dönüşüm Harmanlanmış Öğrenme” isimli analiz raporunun sonuç bölümünden alınmıştır.


Dijitalleşmenin ve teknolojik yeniliklerin yüksek bir hızda gerçekleştiği günümüzde eğitim ortamlarına sunulan çözümler de teknolojik imkanlardan etkilenerek çeşitlenmektedir. Teknoloji entegrasyonu sürecinde teknolojik araçların sınıflarda ve öğrenme/ öğretme süreçlerinde sıklıkla yer bulmasıyla birlikte Gülbahar ve diğerlerinin (2020) de belirttiği gibi “Her zaman ve her yerde” olarak isimlendirilen internet tabanlı öğrenme uygulamaları öğrenme sürecinde yaygınlaşmıştır. Erişimi artırmak, esneklik sağlamak, etkili öğrenme deneyimleri oluşturmak, öğrenmenin maliyetini azaltmak gibi çeşitli nedenler için geleneksel ve uzaktan öğrenme deneyimlerinin birlikte tasarlanması ise harmanlanmış öğrenme ortamlarını oluşturmuştur. Harmanlanmış öğrenme, yüz yüze ve çevrimiçi öğrenme ortamlarının sunduğu avantajları birleştirerek öğretmenler ile öğrenciler arasındaki etkileşimi artırmakta, esnek bir öğrenme süreci ve pedagojik olarak zenginleştirilmiş bir öğrenme ortamı sağlamaktadır (Broadbent, 2017; Dziuban ve diğerleri, 2005).

Harmanlanmış öğrenmenin derslerin yeniden izlenebilmesi, öğrencinin kendi öğrenme hızına ve öğrenme şekline göre ilerleyebilmesi, dolayısıyla bireyselleştirilmiş öğrenimin vurgulanabilmesi, etkinliklerin öğretmen desteğiyle uygulanarak bilginin yeniden yapılandırılması gibi özellikleri, öğrenmeyi olumlu yönde etkilemekte ve harmanlanmış öğrenmeyi yeni bir yaklaşım olarak ön plana çıkarmaktadır. Harmanlanmış öğrenme, eğitimin dünyadaki yeni eğilimlerinden biri olma özelliğiyle akademik literatürde de geniş yer bulan bir konu olup, harmanlanmış öğrenmeye ilişkin birçok araştırma yapılmaktadır. Harmanlanmış öğrenmeyi başarılı bulan ve tavsiye eden çalışmalardan biri olan González-Gómez ve diğerlerinin (2016) araştırmalarında sınıfın tersyüz edilmesinin öğrencileri öğrenme süreciyle daha etkili bir şekilde meşgul ettiği, daha iyi öğretim sonuçları elde edildiği savunulmuş; dersleri duraklatma, geri sarma ve gözden geçirme avantajı sayesinde bireyselleştirilmiş öğrenimin ve kullanılabilirliğin arttığı, öğretmenlerin ve öğrencilerin ters çevrilmiş sınıf hakkında olumlu bir algıya sahip olduğu belirtilmiştir. Harmanlanmış öğrenme uygulamalarının farklı kademelerdeki başarılı sonuçlarına ve etkililiğine ilişkin de birçok çalışma bulunmaktadır (Lage vd., 2000; Young, 2002; Singh, 2003; Usta &Mahiroğlu, 2008; Bergmann, 2011; Correa, 2015; Horn & Staker, 2017)

Harmanlanmış öğrenme uygulamalarını geleneksel eğitimle benzer etkililikte veya daha başarısız bulan çalışmalar da mevcuttur. Ryan ve diğerleri (2016), harmanlanmış öğrenme uygulamalarına devam eden öğrencilerin, geleneksel öğretim ortamındaki öğrencilerle benzer şekilde performans gösterdiğini bulgulamıştır. Powers ve diğerleri (2016), harmanlanmış ve geleneksel eğitimi karşılaştırdıkları çalışmalarında sınav ortalamalarında farklılık görmemekle birlikte harmanlanmış bölümlerdeki sınav notlarının, dönem boyunca geleneksel bölümlere göre daha fazla azaldığını bulgulamışlardır. Harmanlanmış öğrenme uygulamasındaki öğrencilerin geleneksel sınıftaki öğrencilere göre daha az çalışmış ve ders materyalleri ile daha az ilgilenmiş olabilecekleri sonucu çıkarılmış; öğretim elemanlarının ise harmanlanmış öğretimin olumlu yönlerine dikkat çekmelerine rağmen zaman yönetimindeki zorluklardan ve öğrencilerin öğretim teknolojisini kullanma durumlarından dolayı geleneksel dersleri tercih ettikleri belirtilmiştir. Adams ve diğerleri (2015) harmanlanmış öğrenmede akademik performansın geleneksel öğrenmeye göre daha düşük olarak gözlendiğini bulgulamış, harmanlanmış öğrenme ortamlarında öğrencilerin ders materyalleriyle daha sınırlı bir etkileşim içinde olduklarını ve derse katılımlarının daha az olduğunu belirtmiştir. Rasheed ve diğerleri (2020), harmanlanmış öğrenme sürecinde öğrencilerin öğrenme teknolojisinin kullanımında öz düzenleme zorlukları yaşadıklarını, öğretmenlerin öğretim sürecinde teknoloji kullanımında zorlandıklarını, eğitim kurumlarının ise doğru ve yeterli teknolojik alt yapıyı sağlamakta ve öğretmenlerine etkili eğitim desteği sunmakta zorlandığını belirtmiştir. Korucu ve Kabak’ın (2020) Türkiye’de Hibrit Öğrenme Uygulamaları ve Etkileri üzerine gerçekleştirdikleri araştırmada, 2015-2020 yılları arasındaki 30 akademik çalışmanın sonuçlarına göre etkili ve verimli bir şekilde harmanlanmış öğrenmenin uygulanabilmesi için bu süreç öncesinde tüm paydaşların taleplerine ve ihtiyaçlarına yer veren geniş kapsamlı bir planlamanın yapılmasının gerekliliği belirtilmiştir.

Harmanlanmış öğrenme süreçlerinin yapılandırılmasında eğitim teknolojileri ve uygulamaları etkili bir araç olarak kullanılmalı ancak bir amaç haline dönüştürülmemelidir. Bu bağlamda soyut teknolojilerin (kuramlar, yaklaşımlar ve modeller) ve somut teknolojilerin (bilgisayar, mobil cihazlar vd.) bütüncül olarak planlanması önemlidir. Gülbahar ve diğerlerinin (2020) de belirttiği gibi harmanlanmış öğrenme süreci teknolojinin gücünden yararlanılarak, kaliteli ve zengin öğretim içerikleriyle ve bu süreci yönlendiren pedagojik yaklaşımlarla birlikte planlanmalıdır. Bu planlamada gerek eğitimcilerin gerekse öğrenenlerin dijital okuryazarlıkları ve yetkinlikleri dikkate alınmalıdır. Zira Bozkurt ve diğerlerinin (2021) de ifade ettiği gibi dijital süreçler bilinçli şekilde yapılandırılmadığında olumlu etkisinden çok olumsuz etkiler oluşturabilmektedir. Harmanlanmış öğrenme sürecinin yapılandırılmasında da dijital kaynak ve araçları bilinçli bir şekilde planlamak, tasarlamak ve uygulamak önem oluşturmaktadır. Türkiye’deki harmanlanmış öğrenmenin geleceğinde, açık eğitim uygulamaları ve açık eğitim kaynakları kaliteli bir şekilde geliştirilmeli ve yaygınlaştırılmalıdır. Bu sayede “açık erişim” içerik ve uygulamaların düşük kaliteli olduğu algısının yıkılması gerekmektedir (Bozkurt, 2021).

“Türkiye’deki harmanlanmış öğrenmenin geleceğinde, açık eğitim uygulamaları ve açık eğitim kaynakları kaliteli bir şekilde geliştirilmeli ve yaygınlaştırılmalıdır.”

Harmanlanmış öğrenme programlarının planlanması, geliştirilmesi, sunulması, yönetimi ve değerlendirilmesinde göz önünde bulundurulması ve harmanlanmış öğrenme ortamlarının tasarımında dikkate alınması gereken bazı unsurlar bulunmaktadır. Khan (2005) bu unsurları pedagojik, teknolojik, arayüz tasarımı, değerlendirme, yönetim, kaynak desteği, etik ve kurumsal olarak 8 ayrı başlıkta belirtilmiştir. Adekola ve diğerleri (2017) ise, harmanlanmış öğrenmeye geçişlere rehberlik etmesi için ortaya koydukları çerçevede harmanlanmış öğrenmeye geçişlerin nedenleriyle, ne olduğuyla, nasıl olduğuyla ve kimlerden oluşacağıyla ilgili soruları ele almıştır. Bu unsurların göz önünde bulundurularak sürecin planlanması, daha etkili harmanlanmış öğrenme deneyimlerinin elde edilmesi açısından önem taşımaktadır. Ayrıca uygulanacak eylem planlarının belirlenmesi, bu doğrultuda paydaşların geri bildirimlerinden ve deneyimlerinden yararlanılmasını sağlayacak bir döngüsel değerlendirme ortamının oluşturulması, uygulanacak harmanlanmış öğrenme modelinin seçiminin yapılması, öğrenme platformunun geliştirilmesi, mali ihtiyaçların ve personel ihtiyacının tespiti, eğitim kaynaklarının belirlenmesi, iletişim zamanlarının ayarlanması, eğitmen ve öğrencilerin eğitimi gibi hususlar belirli bir sıralamayla dikkate alınmalıdır. İçerik analizi ve ders tasarımı da harmanlanmış öğrenmede ayrı bir öneme sahiptir. İçerik analizi, tasarımcıların bir alanın içeriğinin hangi yönlerinin e-öğrenme için uygun olduğunu ve hangilerinin yüz yüze sınıf eğitimi için uygun olduğunu belirlemelerine yardımcı olabilir. Kişisel etkileşimle en iyi şekilde sunulan içerik yüz yüze öğretilmeli, e-öğrenmeye uygun içerik ise çevrimiçi olarak öğretilmelidir (Khan, 2005). Ders tasarımı ise harmanlanmış öğrenmede de yüz yüze öğrenmede de iyi sonuçlar elde etme üzerinde önemli bir rol oynamakta ve öğrenci memnuniyetini etkilemektedir (Lee, 2014).

Salgın süreci ile dijitalleşmenin tüm alanlarda etkisini daha da artırdığı ve hayatın önemli bir parçası haline geldiği görülmektedir. Eğitim alanında da salgının etkileri dijitalleşme anlamında yoğun bir şekilde yer bulmuş, dijital bir dönüşüm içerisine girilmiştir. Salgın sürecinde ABD, Çin, İngiltere, İtalya gibi birçok ülke eğitim-öğretim faaliyetlerini uzaktan eğitim ortamlarında yürütmeye başlamış, Yamamoto ve Altun’un (2020) belirttiği gibi salgın döneminde ve sonrasında çevrimiçi öğrenmenin yüz yüze öğrenmeye kıyasla temel öğe olarak konumlanmaya başladığı fark edilmiştir. Ayrıca Chick ve diğerlerinin (2020) belirttiği gibi yaşanan salgın süreciyle birlikte eğitmenlerin ve öğrenenlerin esneklik ihtiyacı da artmakta, uzaktan ve yüz yüze öğrenme deneyimlerinin farklı birleşimlerine ihtiyaç duyulmaktadır. Salgın sürecinden sonra da eğitim süreçlerindeki dijital dönüşümün etkilerinin devam edeceği ve eğitimde tespit, destekleme, rehberlik, pekiştirme, süreç yönetimi, vb. birçok alanı sıklıkla belirtilen “yeni normallerin” şekillendireceği düşünülmektedir. Harmanlanmış öğrenmenin daha etkili yapılandırılabilmesi için eğitmenin teknolojik yetkinlikleri bazında oluşan farklılıkların önüne geçilmeli; eğitimin acil durumlarda sürdürülmesini amaçlayan “Acil uzaktan öğretim” sürecinden, eğitim teknologları ve öğretim tasarımcıları tarafından öğrencilerin bireysel öğrenmelerine katkı sağlayacak şekilde uygun teknoloji, içerik, yöntem ve uygulamalar ile desteklenerek geliştirilen nitelikli “Uzaktan Öğretim” sürecine geçilmesi önemlidir. Yaşanan gelişmeler ve harmanlanmış öğrenmenin etki gücü göz önüne alındığında harmanlanmış öğrenme sürecini salgınla birlikte oluşan zorlukları/sınırlılıkları aşmanın yanı sıra küresel ölçekte değişen eğitim vizyonunu yapılandırmak, eğitim kalitesini artırmak, öğrenme sürecini güçlendirerek etkili şekilde devam ettirebilmek ve hayat boyu öğrenmeyi sağlayabilmek adına gündeme taşımak ve değerlendirmek gereklidir. Harmanlanmış öğrenmenin yapılandırılmasında öğrenme analitiği, yapay zekâ, açık eğitim kaynakları, online eğitimde kalite, mikro-yeterlilikler daha fazla yoğunlaşılacak alanlar olmakla birlikte (Horizon, 2021a); yoğunluk gösterilen eğitim süreçlerinde dijital güvenlik, bulut hizmetleri ve güvenliği, veri güvenliği, veri gizliliği, çevrimiçi çalışma alanları ve çevrimiçi öğrenme gizliliği alanlarının dikkate alınması, yapılandırmaların bu doğrultuda uygulanması önerilmektedir (Horizon, 2021b). Dünya Ekonomik Forumu’nun (World Economic Forum, 2021) teknolojinin geleceğine yönelik raporunda kendi kendine öğrenme ve kurumsal kimlik olmak üzere iki boylam belirtmesi ve sunduğu öngörüler arasında yaşam boyu öğrenmenin, artırılmış gerçeklik ve sanal gerçeklik öğrenmelerinin, sanal öğrenme araçlarının vb. bulunması da harmanlanmış öğrenmenin gelecekteki önemine ışık tutan göstergelerden biri sayılabilir.

0 yorum

Diğer Yazılar