İnsanın bilinmeyene olan merakı, belirsizliğe yönelik kaygısı ve geleceği tahmin etme isteği oldukça eskidir. Bu istek, tarihte hemen her kültür ve toplumda falcılığa ilişkin pratiklerin gelişmesine ve bu durumun evrensel bir olguya dönüşmesine zemin hazırlamıştır. Bu açıdan fal, en temelde bireylerin yaşamlarını sürdürme ve anlamlandırma çabası içerisinde geleceği öğrenme ve kendisiyle ilgili bilinmeyenleri keşfetme arayışı olarak ifade edilebilmektedir. Farklı toplum ve kültürlerde el falı, kahve falı, tarot falı, iskambil falı, bakla falı, ayna falı gibi pratiklerle fal bakmanın çeşitli örneklerinin bugüne ulaştığı bilinmektedir. Bu yönüyle kimi kültürel ve manevi değerler açısından fal bakmaya ve baktırmaya ilişkin bir mesafe olsa da insanların bazı ihtiyaçlarına cevap vermesi ve yardım, umut ve kazanç gibi kavramlara vurgu yapması nedeniyle her toplumda kendine yer bulmuş bir olgudur.
Gençlik dönemi, bireylerin yaşamlarının geri kalanını kalıcı olarak şekillendirmeye başladığı ve bu sebeple bir çok soruya cevap aradıkları; heyecan, merak ve kaygı dürtülerinin yoğun olduğu bir dönemi ifade etmektedir. Bu yönüyle çocukluktan yetişkinliğe geçişin yaşandığı ve bu süreçte destek ve yönlendirilme ihtiyacının öne çıktığı bir dönemdir. Psikolojik, fizyolojik, sosyolojik, ideolojik ve ekonomik yönlerden dönüşümün yaşandığı bu süreçte çoğu kez aile, eğitim ve arkadaş çevresinin yönlendirme ve modellemesiyle yaşama ilişkin önemli kararlar alınmaktadır. Ancak bireylerin yaşamlarında bu yönde sağlıklı kaynaklar yoksa veya mevcut kaynaklarla sağlıklı bir ilişki kurulamıyorsa gençlerin yaşamlarında üçüncü bir otoritenin etkinliğinden söz etmek mümkün olabilmektedir. Falcılar, günümüz gençliğinde bu otorite figürlerinden birisi olarak etkinlik gösterebilmektedir.
Gençler Neden Fal Baktırıyor ve Falcılarla Ne Konuşuyor?
Öncelikle söylemek gerekir ki teknoloji yaşamın her alanını etkilediği gibi online fal baktırma uygulamalarının gelişmesine zemin hazırlamıştır. Online ortamda daha az maliyetli ve daha ulaşılabilir olduğu için gençlerin fala ilişkin merak ve deneme düşüncelerinin günümüzde daha kolay pratiğe dönüştüğünü söylemek mümkündür. Bunun yanında fal baktırmanın daha yoğun ve etkin bir eylem olarak algılandığı alan ise bir meslek olarak falcılığın icra edildiği fal kafeler olmaktadır. Fal kafeler, fal baktırmak için gidilen ama aynı zamanda bir sosyalleşme alanı olarak da vakit geçirilen mekanlardır. Bu yönüyle gençler açısından fal baktırma eylemi, yalnızca fal baktırmak olarak kalmamakta ve bir sosyalleşme deneyimine karşılık gelmektedir.
Bir bilinmezliğe ilişkin tahmini ifade etmesi itibariyle merak duygusu fal baktırmanın başat motivasyonlarındandır. Ancak yaşamın farklı alanlarında geleceğe ilişkin merak duygusu, gayet insani bir reflekstir. Gençler açısından bu merakın karşılanmasına yönelik arayışın yoğun ve önemli olması, gençlerin fal ve falcıyla kurdukları ilişkiyi önemli kılmaktadır. Yani gençler, geleceğe ilişkin merak ve çoğu kez buna eşlik eden kaygı duygusunun karşılanmasına ilişkin yoğun bir arayış sonucunda fal baktırmaya sıklıkla başvurabilecekleri bir psikolojiyi taşımaktadırlar. Bu yönüyle aslında merak ve kaygı duygularını karşılamaya yönelik yoğun bir arayışın ifadesi olarak gençlerde fal baktırma, psikolojik bir bağlam içermektedir. Şüphesiz gençler açısından bu duyguların karşılanmasına yönelik arayış normal kabul edilmekle birlikte arayışın fal kafelerde son buluyor olması üzerine düşünmek gereklidir.
Ülkemizde fal baktırmayı bir gençlik araştırması[1] olarak konu edinen bir çalışmada, ki bu konuda çok sınırlı düzeyde araştırma mevcut, gençlerde fal baktırmanın psikolojik bağlamına ilişkin önemli veriler yer almaktadır. Öncelikle falcılara giden gençlerin çeşitli ekonomik ve sosyal statülerden olabildiği aktarılırken genellikle kadınların daha çok başvurduğu iletilmiştir. Aynı çalışmada yapılan psikolojik tanımlamalarda ise fal baktırmaya giden gençlerin “kaygılı”, “meraklı”, “asi”, “yalnız”, “özgür” gibi ifadelerle tanımlanması öne çıkmıştır. Bu tanımlar aslında ergenlik ve gençlik döneminin başat karakteristikleridir. Fal baktırma, doğası gereği merak gideren bir unsur olduğu için gençler açısından cazip ve eğlenceli bir eylem olarak algılanabilmektedir. Yine kaygı, gençler için baş edilmesi zor duygulardan birisi iken falcıların geleceği öngörme iddiasıyla kaygının varacağı noktayı kestirmeye çalışması, aslında kaygıyla baş etmenin bir örneğidir.
Önemli ifadelerden bir diğeri olarak “yalnız” olmak, aslında gençlerin sırlarını ve sıkıntılarını açabilecekleri ilişkilerden yoksunluğunu ifade etmektedir. Her ne kadar sosyalleşme ilişkileri açısından etkinlik söz konusu olsa da gençlerin yaşıtlarıyla samimi manada bir paylaşım ve destek ilişkisini kurmakta zorlanacakları düşünülebilir. Bu yönüyle aslında gençlerin sosyalleşme ilişkileri daha amaçlı etkinlikleri inşa etmek adına kurulmaktadır. Bu ilişkilerin, çoğu kez gençlerin yalnızlığına çözüm bulma konusunda işlevselliği sorguya açıktır. O nedenle bir rol model ya da otorite figürüyle kurulan abilik-ablalık, danışmanlık ilişkileri gençlerin zor dönemlerinde yanında olan, destek veren, sorun çözen, kaynak ve ilişki sağlayan bir nitelik oluşturarak yalnızlığın giderilmesine yardımcı olabilir. İlgili çalışmaya göre falcıların, gençlerin yaşamlarında bu yönde konumlanabildiğini söylemek mümkündür.
Dışardan bakıldığında fal baktırma eylemi yalnızca geleceğe ilişkin bir tahmin eylemi olarak görülebilir. Aksine, gençlerin bu tahmine ihtiyaç duymalarındaki motivasyon, psikolojik açıdan belirleyici bir unsur olmaktadır. Çünkü merak edilen hususlar genellikle gençlik döneminin getirisi olan aşk/duygusal ilişkiler, aile problemleri, gelecek kaygısı gibi sorun alanları olmaktadır. Duygusal ilişkiler, ergenlik ve gençlik döneminin getirdiği sosyalleşme süreçlerinin önemli bir parçası kabul edilmektedir. Bu durum gençlerde özellikle aileden koparak bireysel kimlik ve kişilik inşası sürecinde bağlanma ihtiyacının bir tezahürü olarak okunabilir. Gençlik döneminin bir başka niteliği de ailenin eskisi kadar gencin yaşamında güçlü olmamasına ya da gençlerin aile ortamında eskiden beri mevcut olan patoloji ve sorunlara refleks göstermeye başlamasıyla çatışmaların artmasıdır. Dolayısıyla çoğu kez aile alanına ilişkin sorunlar da dışardan destek ve danışma ihtiyacı arayan gençlerin önemli gündemlerinden birisidir
Bu yönüyle gençlerin falcıya gitmesini yalnızca bir merak giderme eylemi olarak açıklamak eksik olacaktır. Sorun alanlarıyla ilgili olarak falcıya gitmek aslında bir çözüm arayışının ifadesi olarak görülmelidir. Nitekim ilgili gençlik araştırmasında gençlerin falcıları abi-abla, anne, terapist, yaşam koçu, sırdaş olarak algılıyor olmaları, falcıların gençler açısından bu sorunları danıştıkları kişiler olduğunu göstermektedir. Bu açıdan gençlerin falcılarla kurdukları ilişkinin terapötik bir etkiye sahip olabileceğini; bu nedenle ilişkide süreklilik sağlanabileceğini ve dolasıyla fal baktırmanın bir psikolojik destek niteliğine erişebileceğini düşünmek gerekir. Bu noktada önemli olan aslında gençlerin fal baktırma eyleminden ziyade falcıyla kurdukları ilişkinin kişisel ve özel olmasıdır. Gençlerin fal baktırma eylemlerindeki sürekliliği, falcıyla düzenli kurulan bir ilişki olarak okumak gerekir. O nedenle falcılar bir süre sonra gençlerde terapist, danışman, yaşam koçu gibi kişisel bir otoriteye dönüşmektedir. Dolayısıyla gençlerin falcılarla sürekli bir ilişkiye sahip olması sıradan bir fal baktırma davranışından ziyade psikolojik destek ilişkisinin farklı bir tezahürü olarak yorumlanmalıdır.
Ez cümle, gençler açısından fal baktırma davranışı, hem gençlik dürtüleri hem de fal baktırmanın cazibesi nedeniyle basit bir geleceği öngörme çabasının ötesine geçen bir eyleme dönüşebilir. Çünkü bir genç için falcıyla kurulan ilişki, çoğu kez tekrar etmektedir. Bu tekrarın ardında gençlerin yaşadıkları sorunlara ilişkin bir danışma ve paylaşma ihtiyacının yer alabileceğini unutmamak gerekir. Böylesi ilişkilerde falcılar da sadece geleceği tahmin eden birisi değil, gençlerin zor zamanlarda dertleşmeye; önemli kararlarda danışmaya gittiği bir otoriteye dönüşebilir. Dolasıyla dışardan bakıldığında fal baktırma/falcıya gitme olarak görülebilecek bu eylem, aslında genç için bir psikososyal destek kaynağı olarak algılanabilir. Dolayısıyla fal meselesine gençlerin bu bakışını yakalayarak bakmaya çalışmak, gençlik çalışanları ve profesyoneller için oldukça önemlidir. Zira gençler için anlaşılma duygusu, güçlü bir ilişki kurmanın en önemli eşiklerinden birisidir.
***
Editör Notu: İlmi Etüdler Derneği (İLEM) tarafından yayımlanan İnsan & Toplum dergisinin Aralık 2022 sayısında yer alan “Falcıların Gözünden Gençlere Bakmak: Fal Kafelere Giden Gençler Üzerine Bir Değerlendirme” başlıklı makaleye buradan erişebilirsiniz.
[1] Semerci, M., Karaman, H., ve Yaman, Ö. M. (2022). Falcıların Gözünden Gençlere Bakmak: Fal Kafelere Giden Gençler Üzerine Bir Değerlendirme. İnsan ve Toplum , 12 (4) , 1-27 .