İnsanlığın her döneminde yoksul kesimlerin finansman ihtiyacının karşılanması için çeşitli kurumlar ve yöntemler oluşturulmuştur. 1983 yılında Bangladeş’te Muhammed Yunus, Grameen Bank mikrofinans projesi başlatmıştır. Bu projenin başarılı olmasıyla birlikte hem konvansiyonel hem İslami mikrofinans kuruluşları gelişmiştir. İslami mikrofinans kuruluşlarından bazıları Grameen Bank modelini kullanırken bazıları ise karz-ı hasen, murabaha, selem ve mudarebe gibi farklı İslami finansman yöntemlerini kullanmışlardır. Böylece düşük gelir grubundaki kişilere finansman sağlanmıştır. İslami mikrofinans sektörü farklı şekillerde gelişmiş, her bir ülkenin kendi iç dinamikleri içerisinde farklı kurumsal yapılarda İslami mikrofinans kuruluşları meydana gelmiştir.
Mikrofinans, düşük gelirli kişilere finansal hizmetlerin sağlanması şeklinde tanımlanmaktadır (Ledgerwood vd., 2013, s. 1). Düşük gelir grubundaki kişilerle ülkedeki bankacılık sisteminin dışında kalan bankacılık hizmetlerinden yararlanamayan kişiler kastedilmektedir (Ülev, 2021, s. 110). Mikrofinans, hem kredi vermeyi hem de farklı finansal hizmetleri barındırmaktayken; mikrokredi daha küçük miktarda kredi vermeyi ifade etmektedir. İslami mikrofinans, İslam’ın sosyal ve ekonomik adalet anlayışı çerçevesinde toplumun en alt kesimlerinin de finansal hizmetlere erişim sağlamasına imkân oluşturmak için tasarlanan finansal hizmet sistemidir (Parlakkaya ve Çürük, 2015, s. 65). Dolayısıyla İslam’ın öngörmüş olduğu sadaka, zekât, vakıf gibi kurumları da bünyesinde barındırmaktadır.
Mikrofinans kuruluşlarına yönelik farklı sınıflandırmalar yapılabilmektedir. Ancak en yaygın olarak iki tasnif kullanılmaktadır. Bunlardan ilki mikrofinans kuruluşunun ülkenin kanunlarına göre resmi statüde olup olmamasına, ikincisi ise mikrofinans kuruluşunun finansman kullandırma şekline göredir. Mikrofinans kuruluşları resmi olma durumlarına göre formel, yarı formel ve enformel olmak üzere üç gruba ayrılmaktadır. Formel mikrofinans kuruluşları küçük sanayi ve tarım gibi stratejik sektörler için kredi sağlayan kamu bankaları şeklinde hizmet vermektedirler (Okumuş, 2010, s. 191). Yarı formel mikrofinans kuruluşları ise sivil toplum kuruluşları ve kooperatifler şeklinde organize olmuş kuruluşlardır. Enformel şekilde mikrofinans hizmeti veren kişi ya da örgütler ise ROSCA (Rotating Credit and Saving Association), yardımlaşma sandıkları, akraba ve arkadaşlardan oluşan, resmi bir otorite tarafından denetlenmeyen yapılardır.
Mikrofinans kuruluşlarının finansman sağlama modellerine göre birçok sınıflandırma yapılabilmektedir. Ancak en temel iki model Grameen modeli ve bireysel model’dir. Graamen modelinde kredi verirken beş kişilik bir grup oluşturulmakta ve grup üyelerine tek tek kredi verilmektedir. Bu beş kişi birbirinin kefili de sayılmaktadır. Aldığı krediyi ödemeyen kişinin borcunu gruptaki herkes kefil olarak ödemektedir. Bu modeli ilk kullanan kuruluş ise Malezya’daki Amanah İkhtiar Malaysia’dır (Obaidullah ve Khan, 2008, s. 3). Bireysel modelde ise krediler doğrudan borç talep eden kişiye verilmektedir. Kredinin yanı sıra eğitim, sağlık, beceri gelişimi gibi sosyo-ekonomik hizmetler de verilmektedir. Pakistan’daki İslami mikrofinans kuruluşlarından Akhuwat ve WASİL bu modeli kullanmaktadır.
2018 yılı verilerine göre dünyada 139,9 milyon kişi mikrofinans kuruluşlarının hizmetlerinden faydalanmıştır. Mikrofinans kuruluşları tarafından kullandırılan kredi tutarının ise 124,1 milyar dolar olduğu tahmin edilmektedir. Mikrofinansman kullanan kişilerin %80’i kadınlardan, %65’i ise kırsal kesimde yaşayanlardan oluşmaktadır. 2013-2018 yılları arasında mikrofinans kuruluşları tarafından verilen kredi tutarı ortalama %11,5 büyümüştür (Fassin ve Valette, 2019). İslami mikrofinansların Güney Asya’da yoğunlaştığı görülmektedir. Yoksulluk seviyesinin yüksek olması, buna bağlı olarak bu bölgenin mikrofinans kuruluşlarının ortaya çıktığı ve geliştiği ilk bölge olması ve Müslüman nüfusun yoğun olduğu bölge olması bu durumun sebeplerindendir.
Dünya’da İslami mikrofinans kuruluşlarının kurumsal yapıları incelendiğinde bu kuruluşların sivil toplum kuruluşları, kırsal bankalar, banka dışı finansal kuruluşlar, kooperatif ve ticari bankalar şeklinde kurumsal yapılara sahip oldukları görülmektedir. Kırsal bankalarda faaliyet gösteren İslami mikrofinans kuruluşlarının sayıları fazla olmasına rağmen ulaşılabilen müşteri sayısı açısından aynı durum söz konusu değildir. Kırsal banka sayısının fazla olmasına rağmen ticari bankaların müşteri sayısı açısından daha fazla olmasının temel sebebi kırsal bankaların ticari bankalar kadar yaygın olmamasıdır. İslami mikrofinans kuruluşlarında kullanılan en yaygın yöntem murabahadır. İslami bankalarda karz-ı hasen kullanımı ise murabaha kadar yaygın değildir. Bu durumun sebebi, İslami bankalarda ticari kâr amacının baskın olması şeklinde yorumlanabilir.
Dünyada İslami mikrofinans kuruluşlarının dağılımı incelendiğinde İslami mikrofinans kuruluşları bazı ülkelerde ön plana çıkmaktadır. Kullandırılan fon tutarı, müşteri sayısı ve yapılan akademik çalışmalar dikkate alındığında Bangladeş, Pakistan, Endonezya ve Malezya’da daha ön plandadır. Araştırmada bu dört ülkenin İslami mikrofinans ekosistemi incelenecektir.
Bangladeş’te mikrofinans sektöründe faaliyet gösteren kuruluşlar; sivil toplum kuruluşları niteliğindeki mikrofinans kuruluşları, bankalar, banka dışı hükümet kurumları şeklinde sınıflandırılabilir. Konvansiyonel sistemde mikrofinansa dair faaliyetler sivil toplum kuruluşları ile gerçekleştirilmekteyken İslami mikrofinans faaliyetleri daha çok İslami bankalar aracılığıyla yürütülmektedir. Mikrofinans hizmeti veren İslami bankalar arasında Bangladeş İslam Bankası’nın kullandığı Kırsal Kalkınma Programı ülkenin en geniş mikrofinans hizmeti veren programıdır. Bu programda Grameen grup modeli kullanılmaktadır. Bangladeş İslam Bankası’nın dışında banka bünyesinde yürütülen Al Arafah İslam Bankası “Tarımsal ve Kırsal Mikro Yatırım Projesi” ile Grameen Grup modeliyle ve Social İslami Bank’ın mikrofinans programı ise bireysel model ile hizmet sunmaktadır. Muslim Aid Bangladesh ise sivil toplum kuruluşu olarak İslami mikrofinans hizmeti veren tek yapıdır.
Pakistan’da dört farklı mikrofinans sektörü bulunmaktadır. Bunlar; kırsal destek programları, sivil toplum kuruluşları, mikrofinans bankaları ve ticari bankalardır. Kırsal destek programları kâr amacı gütmeyen şirket statüsünde kurulmuşlardır ve genellikle şirketler mevzuatına göre faaliyetlerini sürdürmektedirler. Sivil toplum kuruluşları da kâr amacı gütmeyen kuruluşlardır ancak bu oluşumun kırsal destek programlarından farkı genellikle dernekler mevzuatına göre kurulmuş olmalarıdır. Mikrofinans bankaları ise Pakistan Merkez Bankası’nın 2001 yılında ayrı bir banka türü olarak tanımladığı ve tamamen mikrofinans odaklı çalışan bankalardır. Ticari bankalar ise mevcut bankacılık faaliyetlerine ek olarak mikrofinans hizmeti de verebilmektedirler (Ülev, 2021, s. 57).
Malezya’da mikrofinans faaliyetlerinin başlaması ve gelişmesinde hükümetin desteği önemli rol oynamıştır. Malezya’daki ilk mikrokredi uygulamaları kredi birlikleri, kooperatifler, uzmanlaşmış kredi kurumları ve sivil toplum kuruluşları tarafından başlatılmıştır. Malezya mikrofinans sektöründe faaliyet gösteren mikrofinans kuruluşlarının kurumsal yapıları incelendiğinde temelde bankalar ve banka dışı finansal kuruluşlar olmak üzere iki gruptan oluştuğu görülmektedir. Malezya’da 2006 yılından sonra mikrofinans ürün ve hizmetleri sunmaya başlayan bankalar mevcut durumda 7 ticari banka ve 3 kalkınma bankası ile mikrofinansman sağlamaktadırlar. Banka dışı finansal kuruluşlar ise kamu destekli sivil toplum kuruluşları ve doğrudan kamu kurumlarına bağlı kuruluşlar şeklinde faaliyet sürdürmektedirler.
Endonezya’da İslami mikrofinans hizmetlerinin büyük bir kısmı Kırsal Bankalar (BPRS, Bank Perkreditan Rakyat Syariah) ve İslami Kooperatifler (BMT, Baitul Maal wat Tamweel) tarafından yürütülmektedir. Bu kuruluşların düzenleme ve denetlemelerinin farklı kurumlar tarafından yapıldığı görülmektedir (IRTI, 2014, ss. 104-105).
Türkiye’de mikrofinans uygulamaları incelendiğinde iki kuruluş öne çıkmaktadır. Bunlardan biri Türkiye İsrafı Önleme Vakfı (TİSVA) bünyesindeki Türkiye Graamen Mikrokredi Programı (TGMP), diğeri ise Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı’nın (KEDV) bünyesindeki MAYA Mikroekonomik Destek İşletmesi’dir. Bu iki kuruluştan TGMP’nin şube ağı ve kullandırdığı kredi miktarı daha fazladır. Türkiye’de İslami mikrofinans durumu incelendiğinde sadece 2018 yılında faaliyete başlayan İslam İktisadı Araştırma ve Uygulama Derneği’nin (İKSAR) uygulaması bulunmaktadır. Bu dernek sadece Sakarya ilinde faaliyet gösteren yerel bir dernektir.
Kurumsal yapılarına göre mikrofinans kuruluşlarına ve örnek uygulamalarına bakıldığında söz konusu kuruluşlardan ilki WASİL Foundation, Pakistan’da sivil toplum kuruluşu şeklinde faaliyet gösteren İslami mikrofinans kuruluşudur. 2012 yılına kadar konvansiyonel anlamda mikrofinans hizmeti veren kuruluş 2012 yılında tüm varlık ve yükümlülüklerini WASİL Foundation’a devrederek kâr amacı gütmeyen şirket statüsünde faaliyetlerini sürdürmektedir. WASİL’in amacı yoksul kesimi ekonomik olarak güçlendirmek, mikrokredi ve girişimci destekleme programlarıyla onların işletmelerini geliştirmelerine imkân vermektir (WASİL Foundation, t.y.-a). WASİL, Pakistan’ın en büyük ikinci İslami mikrofinans kuruluşudur (IRTI, 2014, s. 106). WASİL’i diğer mikrofinans kuruluşlarından ayıran en önemli özelliği murabaha dışında farklı finansman ürünlerini de tercih etmesidir. Özellikle kırsal bölgelerde yaşayan çiftçiler için selem finansmanını etkili biçimde kullanmaktadır. Ayrıca WASİL murabaha, icâre gibi diğer İslami finansal ürünleri de portföyünde barındırmaktadır.
Örnek mikrofinans uygulamalarından ikincisi Bangladeş’te İslami banka bünyesinde mikrofinans programı gerçekleştiren Bangladeş İslam Bankası Kırsal Kalkınma Programı’dır. Bangladeş İslam Bankası (IBBL) 1983 yılında kurulmuş Bangladeş’in en büyük özel bankası ve Güney Asya’nın ilk İslami bankasıdır. İslami mikrofinans alanında öncü olmuştur. Bankanın kendi bünyesinde kurduğu mikrofinans programı ülkenin en geniş kapsamlı mikrofinans programıdır (Alamgir, 2009, s. 33). Bangladeş’te kırsal bölgeler ve kentsel bölgeler arasındaki gelir seviyelerinde ciddi farklar bulunmaktadır. Bangladeş İslam Bankası kırsal kesimde yoksulluk seviyesinin altında yaşayan insanların refah seviyelerini artırmak için 1995 yılında Kırsal Kalkınma Programı’nı başlatmıştır. Bu programın temel hedefi kırsal bölgede yaşayan insanlar olmakla birlikte, programdan yararlanacak kişiler için belli şartlar belirlenmiştir. Söz konusu programdan toplamda 208.663 grup, 13,2 milyon kişi faydalanmıştır. Faydalanan kişilerin %92’sini kadınlar oluşturmaktadır. 2020 yıl sonu verilerine göre program kapsamında toplamda 320 milyar BDT’nin üzerinde finansman kullandırılmış, 2020 yılında ise 37,7 milyar BDT finansman kullandırılmıştır. 2020 yılında verilen finansmanlarda geri dönüş oranı %98’dir (Islami Bank Bangladesh, t.y.-a).
Örnek mikrofinans uygulamalarından üçüncüsü Endonezya’da kooperatif şeklinde İslami mikrofinans kuruluşu olarak faaliyet gerçekleştiren Baitul Maal wat Tamwil UGT Sidogiri uygulamasıdır. Bu uygulama 1997 yılında kurulan Baitul Maal wat Tamwil Maslahah Mursalah lil Ummah’ın devamı olarak 2000 yılında kurulmuştur. Baitul Maal wat Tamwil Maslahah Mursalah lil Ummah başarılı olunca yeni bir Baitul maal wat Tamwil’in kurulması ve büyütülmesi fikri ön plana çıkmış ve Baitul Maal wat Tamwil UGT Sidogiri kurulmuştur ve kurulurken kâr beklentisi olmamıştır. Baitul Maal wat Tamwil’lerin kuruldukları bölgenin sınırları dışında İslami finansal hizmetler ve sigortacılık faaliyetleri yapması yasal olarak mümkün değildir. Bu uygulama fon kaynaklarını artırmak için kooperatif bünyesinde farklı iştirakler kurarak ticari faaliyetlerde bulunmaktadır. Ayrıca bu uygulama üyelerinden topladıkları paraları yine kendi üyelerine finansman olarak kullandırmaktadırlar. Üyenin kullanmak istediği finansman tutarına ve amacına göre kullandırılan finansman yöntemi değişmektedir.
Sonuncu mikrofinans uygulaması ise Türkiye’de ilk İslami mikrofinans girişimi olan İKSAR uygulamasıdır. İKSAR, Sakarya’da 2018 yılında faaliyete başlamış bir sivil toplum örgütüdür. Karz-ı hasen programı ile düşük gelir grubundaki kişiler için gelir getirici faaliyetlerde kullanılmak üzere faizsiz borç vererek İslami mikrofinans hizmeti sunmaktadır (İKSAR, 2020a). Başvuruda bulunan kişilerin başvuruları değerlendirilmekte ve eğer gereken şartları taşıyorsa finansman sağlanmaktadır. Verilen borcun gelir getirici bir işte kullanılması beklenmektedir. Borcun geri ödemesi bir buçuk ay sonra başlamakta ve en fazla 12 ay içerisinde ödenmesi gerekmektedir. İKSAR’ın fon kaynakları kurucu destekleri, bağışlar ve zekâtlardır. Kurucu destekleri ve bağışlar karz-ı hasen fonunda borç verilmek üzere toplanmaktadır. Zekâtlar ise zekât fonuna aktarılmaktadır. Karz verilen kişilerden gelir durumu çok düşük olan en yoksul kesime zekât fonundan destekleme yapılabilmektedir. Zekât fonundan verilen finansman geri alınmamaktadır. Bu uygulamadan yararlanmak isteyen kişilerden bazı şartları taşımaları istenmektedir. Bu şartları taşımayanların başvuruları değerlendirilmemektedir. Verilen borcun sadece anaparası geri alınmakta, işlem ücreti ya da enflasyon farkı talep edilmemektedir. İKSAR’ın karz-ı hasen programı kapsamında 1 Ocak 2021 tarihi itibariyle toplamda 52 kişiye 336.400 TL karz kullandırılmıştır.
Dünyadaki İslami mikrofinans kuruluş örnekleri ve İKSAR’ın çalışma prensipleri, kullandırılan finansman tutarı kurumsal yapısı gibi bazı kriterler kıyaslandığında şu hususlar dikkat çekmektedir:
- Seçilen örneklerden IBBL’nin RDS programını banka bünyesinde yer aldığı, WASİL’in kâr amacı gütmeyen şirket statüsünde yer aldığı, Malezya’daki AIM’nin sivil toplum kuruluşu olduğu, Endonezya’daki BMT UGT Sidogiri programının ise kooperatif statüsünde yer aldığı görülmektedir. İKSAR ise dernek olarak kurulmuş ve dernekler kanununa tâbidir. Bu durum İKSAR’ın dernek olarak kâr elde edebileceği faaliyetlerde bulunmasını engellemektedir. Ancak kurumun sürdürülebilirliğini sağlamak adına gelir getirici işlemler yapabilmesi için derneğe bağlı iktisadi bir işletmesi kurulması gerekmektedir.
- İslami mikrofinans kuruluşlarının çoğu finansman sağladıkları kişilere temel finansal okuryazarlık eğitimi vermekte ve zorunlu tasarruf uygulamaktadır. Ancak İKSAR’ın şu anda böyle uygulamaları bulunmamaktadır. Ayrıca bazı ülkelerde yasalar mikrofinans kuruluşları mevduat toplamalarına izin verirken Türkiye’de böyle bir durum söz konusu değildir. İslami mikrofinans kuruluşları murabaha ve diğer finansman yöntemlerini kullanırken İKSAR sadece karz-ı haseni kullanmaktadır. İKSAR’ın kullandırdığı finansman tutarı ise dünyadaki örnekleriyle yakın seviyededir.
Dünyada İslami mikrofinans kuruluşlarının gelişimi incelendiğinde hükümetin desteklerinin önemli rol oynadığı görülmektedir. Ancak Türkiye’de mikrofinans kuruluşlarına yönelik bir kanun bulunmamaktadır. İslami mikrofinans kuruluşları tarım sektörü başta olmak üzere belli sektörlere yoğunlaşmaktadırlar. Türkiye’nin tarım alanlarının genişliği ve istihdamı açısından sektörün büyük bir potansiyele sahip olduğu düşünüldüğünde mikrofinans kuruluşlarının tarım sektörüne yoğunlaşması faydalı olabilir. İslami mikrofinans kuruluşlarının temel amacı insanların refahını sağlamak olduğu için bu kuruluşların il ve ilçe bazlı faaliyet göstermesi ve yerel unsurları da faaliyetlerine entegre ederek paydaş etmesi gerekmektedir.
Sonuç olarak görülmüştür ki dünyada birçok farklı yapıda teşekkül etmiş İslami mikrofinans kuruluşları bulunmaktadır. Türkiye’de ise hem mikrofinans alanında hem de İslami mikrofinans alanında çalışmalar sınırlıdır. Bu durumun temel nedenlerinden biri bu hizmeti sunacak kuruluşlar için kanuni bir düzenlemenin bulunmamasıdır. Kanuni düzenlemelerin eksikliğinden kaynaklanan belirsizliklerin giderilmesi ve ilgili kuruluşların yasal altyapıya sahip olması bu alanın gelişimini olumlu ve sağlıklı yönden etkileyecektir. Bu düzenlemeler, uygulamaların ve şirketlerin henüz emekleme aşamasındayken yapılması ve istenilen şekilde büyütülmesi daha sağlıklı olacaktır. Dolayısıyla mikrofinans sektörü için de yasal bir düzenleme yapılması ancak yapılacak düzenlemenin sektörün gelişimine zarar vermemesi önem arz etmektedir.
Bu yazı İslam İktisadı Araştırma Merkezi (İKAM) tarafından yayınlanan “İslami Mikrofinans: Dünya Örnekleri ve Türkiye İçin Öneriler” başlıklı rapordan derlenmiştir. Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.
Kaynakça
Alamgir, D. A. H. (2009). State of Microfinance in Bangladesh.
Fassin, B. ve Valette, C. (2019). Microfinance Barometer 2019. Paris.
IRTI. (2014). Islamic Social Finance Report 2014. Jeddah.
Islami Bank Bangledesh. (y.y.-a). Rural Developement Scheme. 16 Ocak 2021 tarihinde https://www.islamibankbd.com/prodServices/rdsScheme.php adresinden erişildi.
İKSAR. (2020a). Hakkımızda. http://iksar.org.tr/hakkimizda/ adresinden erişildi.
Obaidullah, M. ve Khan, T. (2008). Islamic Microfinance Development: Challenges and Initiatives. Policy Dialogue Paper No. 2. Cidde: Islamic Development Bank, Islamic Research and Training Institute. doi:10.2139/ssrn.1506073
Okumuş, H. Ş. (2010). Dünyada ve Türkiye’de Mikrofinansman ve Yoksulluğun Azaltılması. İstanbul: İstanbul Ticaret Odası.
Parlakkaya, R. ve Çürük, S. A. (2015). Bir Yoksullukla Mücadele Aracı Olarak İslami Mikrofinans ve Türkiye’de Uygulanabilirliği. International Journal of Islamic Economics and Finance Studies, 1(2). http://www.academia.edu/download/42591125/Bir_Yoksullukla_Mucadele_Araci_Olarak_Islami_Mikrofinans_ve_Turkiyede_Uygulanabilirligi.pdf adresinden erişildi.
Ülev, S. (2021). İslami Mikrofinans Programlarının Etkinliği: İksar Karz-ı Hasen Örneği. Sakarya Üniversitesi.
Wasil Foundation. (y.y.). About Wasil Foundation. 5 Mayıs 2020 tarihinde http://www.wasil.org.pk/guidingbeliefs.aspx adresinden erişildi.