Nuri Pakdil’i Aşmak - İLKE Analiz

Nuri Pakdil’i Aşmak

Enes Batman

İçten, yalın, çocuksu, coşkulu, temiz, gür, heyecanlı, vakur… Daha birçok sıfat kullanılabilir onu ve eserlerini anlatırken. Dimdik taşıdığı davayı ince ince işleyen bir şair Nuri Pakdil. 2 yıl önce ayrıldı aramızdan. Mekanı cennet olsun.

Şiir ve fikir arasındaki sıcak ilişkiyi bilen herkes Nuri Pakdil’in şiirlerinin Türkiye’de İslamcı düşünce için ne kadar önemli bir yer tuttuğunu hemen anlayacaktır. Akla yatan fikirlerin yüreğe işlemesi ve kitlelerin duygusal bağ kurabilmesi için şairlerin gücü asla yadsınamaz. Sadece Kudüs konusundaki toplumsal ve entelektüel bilince, heyecana ve hassasiyete yaptığı katkı bile Nuri Pakdil’i hayırla yâd etmek için yeterlidir.

“Sadece Kudüs konusundaki toplumsal ve entelektüel bilince, heyecana ve hassasiyete yaptığı katkı bile Nuri Pakdil’i hayırla yâd etmek için yeterlidir.”

Hayatının son dönemlerinde -özellikle Yedi Güzel Adam dizisinin yayınlanması ile- eserleri tekrar gündem olmuş, kitapları tekrar yeni baskılar yapmaya başlamıştır. Bir şairin hayattayken değer görmesi ender görülen güzel bir durum fakat birçok risk de barındırıyor.

Nuri Pakdil, yaşlılığı sebebiyle -belki de farkında olunmadan- son derece yıpratıldı. Davetleri kırmayan nezaketi bir süre sonra da suistimal edilmeye başlandı. Siyasi söylemi mevcut iktidara açık destek ve yoğun sevgi yönünde olunca davetler de iyice artmaya başladı.

Ömrünün son yıllarını yaşayan yaşlı ve yorgun bir şairin, uzun yıllar boyunca dünyaya ve Türkiye’ye ne söylediğinden çok güncel siyasete nereden baktığı ile ilgilendi insanlar. Onun derinliğini kavramak ve siyasetin ötesindeki yaklaşımlarını ele almak yerine politikaya kurban etmeye çalıştılar. Neyse ki başarılı olamadılar.

Bir şairin bayraklaşması, onun aşılmasını ve eleştirilmesini de zorlaştırıyor. Eserlerine yönelik kronolojik bakış gözden kaçırılıyor ve sözün sürekliliği sağlanamıyor.

Nuri Pakdil, Kemalizm’in sert iktidarı döneminde büyümüş ve eserlerini o yılların iklimi içinde üretmiştir. O dönem ortaya koyduğu söylemlerin birçoğu “antitez”dir. Direnişin ilk refleks olarak bir antitezle büyümesi ise son derece normaldir. Yalnızca Nuri Pakdil değil, Necip Fazıl başta olmak üzere birçok ismin görüşlerine Kemalist söylemin tarzı işlemiştir. Çünkü her antitez, teze odaklıdır. Yepyeni bir hayat kurmak içinse antitezleri aşmak lazımdır.

Nuri Pakdil’in “Ne mutlu Müslümanım diyene!” sloganı ve Hazreti Peygambere yönelik “Ulu Önder” adlandırması Kemalizm’le çatışırken Kemalist tarzın içselleştirildiğinin en somut örneklerindendir.* O yıllarda bu refleks doğal görülebilir ve hatta alan açması sebebiyle değerli sayılabilir. Fakat bugün hâlâ aynı söylemin yeni kuşaklarca tekrar edilmesi kabul edilemez.

“Nuri Pakdil’in “Ne mutlu Müslümanım diyene!” sloganı ve Hazreti Peygambere yönelik “Ulu Önder” adlandırması Kemalizm’le çatışırken Kemalist tarzın içselleştirildiğinin en somut örneklerindendir.”

Üzerine koymak, eksiği kapatmak, yanlıştan dönmek ve öncekini eleştirmek gelişimin şartıdır. Fakat Kemalizm’in söylem tarzı benimsendiğinde militarist, kutsayıcı ve tektipleştirici dilin sonuçları da kaçınılmaz oluyor. Bu dilin aşılması için yeni kuşakların eski isimleri bayraklaştırmadan, antitez olmayı kabul etmeyip yepyeni bir hayat için yepyeni bir dil kurması şarttır.

Elbette burada Kemalist tarzın kaybettirdiklerini vurgularken muhafazakâr alanın darlığını da atlamamak gerekir. Muhafazakârlığın gerontokratik yapısı ve “cemaat” fikri özeleştiri imkânlarını tıkamıştır.

Kültür sahasındaki üstat – talebe yaklaşımı da üstat olarak nitelendirilen insanlara yönelik eleştiri imkanını daraltmıştır. Bu da alan içinde kısırlaşmayla birlikte kültürel ve fikri durağanlığa yol açmıştır. Bugün Türkiye kültür sahasındaki kimlik çatışmalarının güncellenememesinin ve toplumsal gerilimin aşılamamasının sebeplerinden birisi de budur.

Merhum Nuri Pakdil’in söylediklerini aşmayı başarmak; kültür ve fikir anlamında büyük adımlar atmaya yol açabilir. Yepyeni bir hayat için yepyeni şeyler söylemek gerekir. Bu da yeni kuşakların görevidir.


 *: Kamil Yeşil – Nuri Pakdil ve İsmet Özel’de Kemalist söylemin etkisi – Dünyabizim
( https://www.dunyabizim.com/nuri-pakdil-ve-ismet-ozelde-kemalist-soylemin-etkisi-makale,833.html )

0 yorum

Diğer Yazılar

Yorum yap