Yayıncılığın Hafızası - İLKE Analiz

Yayıncılığın Hafızası

Okan Erdağı

Yayıncılık denilince çoğu zaman akla kitabın türü, yazar veya yazarları ya da basılan eserin içeriği vb. gelir. Oysa yayıncılık tüm bunların ötesinde matbaa, editör, musahhih, dağıtımcı, kitabevi gibi birçok kola ayrılmakta ve bu kolların hepsi bir araya gelmeden içeriği her ne olursa olsun yayınlar okura ulaşamamaktadır. Yani okuduğumuz her eserde yazar kadar bu diğer iş kollarının da emeği ve yine bu iş kollarının da hikayeleri vardır.

İLEM Yayınları, geçtiğimiz günlerde yayıncılığın her safhasında bulunmuş 22 isimle yapılan sözlü tarih görüşmelerini kitap halinde okura sundu. Lütfi Sunar ve Büşra Bulut editörlüğünde hazırlanan kitabın hikayesi ise yine İlmi Etüdler Derneği’nin (İLEM) bir projesine dayanmakta. 2019 yılında başlayan Türkiye’de Yayıncılığın Hafızası (TYH) başlıklı proje ile kapsamlı bir işe girilmiş ve yukarıda da saydığım yayıncılığın her safhasında bulunmuş kişiler ile sözlü tarih görüşmeleri yapılarak bu tanıklıklar kayda alınmış ve alınan kayıtlar İLEM TV Youtube kanalında da herkese açık bir şekilde paylaşılmıştı. İşte kitap da yine bu çalışmanın ürünü.

İDP’den TYH’ye

Aynı ekip daha evvel İslamcı Dergiler Projesi (İDP) ile 1906 – 2010 yılları arasındaki 30.000 dergilik kütüphaneyi kurmuş ve yine sözlü tarih görüşmeleri yaparak kültür dünyamıza dair müthiş bir bilgi birikimi ilgilisine sunmuştu. TYH çalışmasında ise alan daha da genişlemiş ve bu defa yayıncılığın, yayınevlerinin şekillenmesinde önemli rol oynayan isimler mercek altına alınmış.

Söz konusu isimlerden bazıları, Fikret Başkaya, Tanıl Bora, Selahattin Özpalabıyıklar, Fahri Aral, Mehmet Güleç (Fırıncı), Mehmet Kahraman, Hüseyin Su, Abdullah Sert, Ezel Everdi, Ahmet İyioldu olmakla birlikte YKY, Ötüken, Dergah, İz, Hece, İletişim gibi yayınevlerinde 1970’lerden günümüze çevirmen, editör, yönetici vb. sıfatlarla bulunmuş ve kültür dünyamızın gelişiminde aktif rol oynamış isimler. Kitap, bu isimlerin gerek döneme dair gerekse yayınevlerinin faaliyetlerine dair tanıklıkları üzerinden ilerlemekte.

Bu tanıklıklara baktıkça düşünce dünyamızdaki değişimlerin ve gelişmelerin günümüze dek ne gibi aşamalardan geçtiği, hangi süreçlere rağmen ayakta kaldığını anlamak kolaylaşıyor. Sözgelimi basılacak eserlerde izlenen politikalardan 70 – 80’li yıllardaki darbelerin yayıncılık üzerindeki etkilerine, yine bu yayın faaliyetleri sürecinde kurulan siyasal ve kültürel birlikteliklere varana dek birçok konuda bilgi sunuyor. Çalışmanın herhangi bir çevreye bağlı kalmaması, bir bütünü hedef alması da çalışmayı değerli kılan bir başka husus olmuş.

“Bu tanıklıklara baktıkça düşünce dünyamızdaki değişimlerin ve gelişmelerin günümüze dek ne gibi aşamalardan geçtiği, hangi süreçlere rağmen ayakta kaldığını anlamak kolaylaşıyor.”

Kesişimler, Dostluklar, Hatıralar

Bunun yanında eser, kesişimleri de bize gösteriyor. Farklı görüşleri bir arada toplayan Cağaloğlu’nda derin dostluklar kurulmuş, birbirlerinden etkilenmiş, yeri geldiğinde birbirlerine kol kanat germişler. İsimlerin birçoğunun hangi düşünceden olursa bir şekilde yollarının kesişmesi bir bilgi birikimi oluşturuyor.

Söyleşi yapılan her isimle ayrı bir serüven başlıyor sanki. Mesela Sabri Koz ve Selahattin Özpalabıyıklar ile yapılan görüşmelerde YKY yayınlarının kurulması ve gelişimini anlatırken bir yandan basılan birçok önemli eserin basım hikayesi hakkında bilgi veriliyor. Öte yandan dönemin birçok entelektüeline ya da aşina olduğumuz isimlerine dair de duyulmamış hatıraları ilk ağızdan duyma şansı sunuyor.

Türkiye yayıncılık alanında mümbit bir toprak gibi, nice hazineleri barındırıyor. Birazcık toprağı eşelemek, azıcık da su vermek hepsini gün yüzüne çıkarmaya yetiyor. Türkiye’de Yayıncılığın Hafızası kitabı bunu çok kaliteli bir şekilde yapmış.


Editör Notu: Bu yazı daha önce Okur Dergisi 20. sayısında yayımlanmıştır.

0 yorum

Diğer Yazılar

Yorum yap