COVID-19 salgını, toplumsal hayatı olduğu gibi çalışma hayatını ve sendikal faaliyetleri de derinden etkiledi. Her gelir grubunu etkileyen salgın özellikle dar gelirlileri, işsizleri ve kayıt dışı çalışanları daha çok mağdur etti. Bir yandan kapanan işyerleri nedeniyle kısa çalışma ödeneği ve nakti ücret desteğiyle geçinmek zorunda kalan milyonlar, diğer yandan başta sağlık çalışanları, dezenfekte ve maske üreticileri başta olmak üzere fazla sürelerle, zor şartlarda ve salgın riski altında çalışmak zorunda kalan milyonlarca emekçi sorun yaşadı.
Sokağa çıkma yasakları, üretim ve hizmetlerin durdurulması sendikalı işyerlerini etkilerken, sendikaların faaliyetleri sınırlandırıldı, küresel salgın sendika kongrelerinin ve toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin ertelenmesine yol açtı. Salgın riskinin yüksek olmasına rağmen üretimin devam ettirilmesi sendika üyelerinin salgına yakalanma risklerini de artırdı.
Memurlar, esnek çalışma ve evde çalışma gibi uygulamalarla ücret garantisinden yararlanarak, özellikle gelir ve iş kaybı yaşamadan çalışmalarını sürdürdüler. Ancak memur sendikaları faaliyetlerini ertelemek ve çalışmalarını kısıtlamak zorunda kaldı.
Kamuya Geçen Taşeron İşçilerinin İşkolları ve Sendikaları Değişti
Kamuda alt işveren şirketlerinde çalışan işçiler, 2017 yılında alınan bir karar ile sürekli işçi kadrosuna, belediyelerde ise işçi statüsüne geçirilmişlerdi. Bu işçilere Yüksek Hakem Kurulunca imzalanan toplu iş sözleşmesi hükümleri uygulanmış, yerel yönetimlerde 30 Haziran 2020, idarelerde ise 31 Ekim 2020 tarihinde bu sözleşmelerin yürürlüğü sona ermişti. Taşerondan kamuya geçen bu işçiler, hem işkollarını değiştirme hem de çalışma şartlarını imzalanacak yeni toplu iş sözleşmeleriyle belirleme hakkına kavuştu ve çalıştıkları iş kolundaki sendikalara üye oldular. Sendikalar açısından 2020 yılında yaşanan en dikkat çeken bu değişiklikten dolayı sendikaların üye sayıları ve sendikalaşma oranı küresel salgın döneminde arttı. 2021 Ocak istatistik sonuçlarına göre ülkemizdeki sendika sayısı 200, sendikalaşma oranı ise %14.40 olarak gerçekleşti.
Yukarıdaki tabloda da görüldüğü gibi sendikalı işçi sayısı 2019 yılında 58.855 kişi, 2020 yılında ise 151.583 kişi arttı. Sendika üyesi memur sayısı ise 20.979 kişi arttı. 2020 yılında yaşanan tüm olumsuzluklara karşı sevindirici sonuç sendika üye sayılarında görüldü.
Sendikal Faaliyetler Kısıtlandı
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, COVID-19 tedbirleri kapsamında 24 Mart 2020 tarihinde yayımladığı genelgeyle sendikal faaliyetleri kısıtladı. Bakanlıkça açıklanan genelgeyle “Toplu görüşme, grev oylaması gibi faaliyetlerin salgın nedeniyle yürütülemeyeceği”ne karar verilmiş, toplu pazarlığa ilişkin kısıtlamalar uygulanmıştır.
Söz konusu genelgeyle sendikaların genel kurul toplantıları ve yasal süreçleri durdurulmuş, kongre süreçleri olumsuz etkilenmiş, ancak sendikalara yeni yetki başvurusunda bulunabilme hakkı tanınmıştır. Bakanlık çoğunluk tespitlerini bekleterek, yetki tespiti gönderilmemesini ve bir işyeriyle ilgili yetki tespiti gelmişse sendikalara yetki belgesi verilmemesini uygun bulmuştur. Ayrıca toplu iş sözleşmesi süreçleri ile ilgili her türlü tebligatların bekletilmesi, uyuşmazlık raporu ulaşmışsa 60 günlük takvimin sürmesi, sendikanın aldığı grev kararına ilişkin grev oylaması talep edilmesi hâlinde bu grev oylamalarının yapılmamasına, ancak grev sürecinin devam etmesine karar verilmiştir. Grevin 60 günlük süre içerisinde uygulanabilmesi, Yüksek Hakem Kuruluna başvuruların yapılması uygun görülerek, dosyaların görüşülmesi bekletilmiştir. Yetki belgesi alınmış, görüşme çağrısı yapılmış, toplu görüşme takvimi devam eden işyerlerinde görüşmelerin yapılması ve anlaşma sağlanması hâlinde ise toplu iş sözleşmesinin imzalanması mümkün olmuştur.
2020’de Grevler Ertelendi
Türkiye Şişe ve Cam Fabrikaları Anonim Şirketine ait Mersin’in Akdeniz İlçesi Kazanlı mevkiinde yer alan soda ve krom üretim tesisleri ile Adana’nın Seyhan ilçesi, Arabali mevkiinde yer alan tuz işletmesinde Petrol-İş Sendikası tarafından alınan grev kararı 9 Ekim 2020 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığının 3077 sayılı kararı ile genel sağlığı ve millî güvenliği bozucu nitelikte olduğu gerekçesiyle 60 gün süreyle ertelenmiştir. Bu karar “erteleme” olarak yasada yer alsa da greve geri dönme imkânı olmadığı için grev yasağı sonucunu doğurmaktadır. Bu yasak ve diğer kısıtlamalar dikkate alındığında salgın şartları grev kararı ve uygulamalarını olumsuz etkilemiştir.
İşten Çıkarma Yasağı ve Kısa Çalışma Ödeneği Sendikalı İşçilerin de Can Simidi Oldu
İşten çıkarma yasağı ve kısa çalışma ödeneği gibi destekler sendikalı işçilerin işlerini kaybetmelerini ve ücret kayıplarını azalttı. Ancak işten çıkarma yasağının kalkması ve desteklerin azaltılmasıyla önümüzdeki dönemde diğer işçiler gibi sendikalı işçilerin de sorunlarında artış yaşanacaktır. Bu olumsuz etkinin özellikle yeni dönem toplu iş sözleşmelerinde ve memurların toplu sözleşmelerinde yaşanacağı tahmininde bulunmak yanıltıcı olmayacaktır.
Yeni Dönem Toplu Pazarlık Görüşmeleri Salgının Yarattığı Etkiler Altında Yapılacak
2020 yılında yaşanan salgının etkileri özellikle bu yıl yapılacak toplu pazarlık görüşmelerini olumsuz etkileme ihtimali yüksektir. Kamu işyerlerinde çalışan sendikalı işçilerin toplu iş sözleşmesi görüşmelerine başlandı, memurların ise bu yılın sonuna doğru toplu sözleşme görüşmeleri başlayacaktır. Yaklaşık 500 bin kamu işçisinin toplu iş sözleşmesi görüşmeleri ve emeklilerle birlikte 5.3 milyon kişiyi ilgilendiren kamu görevlilerinin toplu pazarlık görüşmeleri salgının gölgesinde yapılacağından, bu durum hem kamu işçilerini ve sendikalarını hem de memur ve sendikalarını tedirgin etmektedir. Netice itibariyle küresel salgın sendikaları ve üyelerini olumsuz etkilemiştir, fakat esas sorun yasal düzenlemeden uygulamalara, sendikal bilinçten örgütlenme kültürüne ve demokrasinin içselleştirilmesine kadar çok farklı alanlarda yaşanmaktadır.
Editör Notu: Bu yazı İLKE Vakfı tarafından hazırlanan İktisat İzleme Raporu – 2020′den alınmıştır.