Türkiye’de STK’ların Çocuklarla İlgili Çalışmaları - İLKE Analiz

Türkiye’de STK’ların Çocuklarla İlgili Çalışmaları

Selahattin Güven

TÜİK’in Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi 2020 Sonuçları incelendiğinde çocuk nüfusu sayısal olarak artmakla birlikte toplam nüfus içindeki oranın azaldığı görülmektedir. Çocuk nüfusunun azalmasının etkilerinden biri de toplumun ortanca yaşının istikrarlı bir şekilde yükselmesidir. 2019 yılında ortanca yaş 32,4’tür. 2020 yılında ise bu ortanca yaş 32,7’ye yükselmiştir. Bu demografik dönüşüm beraberinde sosyal mekânların tasarımında da yeni düzenlemeleri getirmesi beklenmelidir. Bunun için; yerel yönetimlerden STK’lara kadar herkesin bu demografik dönüşüme hazırlık yapması gerekir.

Geçmişin temel sorunu olan ancak günümüzde sorun alanları içindeki konumu daha geri planda olan sorunlar üzerinden çözümlere odaklanmak, günün ihtiyaçlarını gözden kaçırmak anlamına gelir. Örneğin; çocuklara yönelik eğitime erişim sorunu ülkemizde yakın zamana kadar ciddi bir toplumsal sorun olarak karşımıza çıkarken, şimdi ise eğitimin kalitesi meselesi ana mesele olarak öne çıkmaktadır.

Ülkemizde STK’ların geçmişten bugüne kadar çocuklara yönelik olarak sürdürdükleri faaliyetlere bakıldığında; çocukların eğitime erişim sorunlarının çözümüne yardımcı olan tedbirler aldıkları görülmektedir; yoksul öğrenciler burs desteği verilmesi, barınma imkânları oluşturulması gibi. Eğitim dışında yetim çocukların ekonomik olarak desteklenmesinin de yaygın bir STK faaliyet alanı olduğu görülmektedir. Bununla birlikte, toplumsal bir soruna dönüşen çocukların sokaklarda çalıştırılması meselesi de daha dar bir çalışma alanı olmakla birlikte bazı STK’ların gündeminde olan bir konudur. Bağımlılık ve çocuk ihmali sorunu konusunda bazı STK’lar faaliyet yürütmektedir. Bu temel alanlarda faaliyet yürüten STK’lar 2011 sonrasında, daha önce yalnızca ülkemizin çocuklarına yönelik faaliyetleri, yabancı uyruklu çocukları da katmaya başlamışlardır.

STK’ların geniş faaliyet alanlarına karşın burada değinmek istediğimiz konu çocukların oyun oynama hakkının genellikle toplumun geniş kesimlerince ihmal edildiğidir. Türkiye’de kırdan kente göç ile birlikte kentsel mekânlardaki yoğun bir yapılaşma olduğu görülmektedir. Kentsel planlamada çocukların oyun oynama hakkını ve onların yaşamlarını dikkate alan bir perspektife sahip olmadığı görülmektedir. Kentsel mekânlarda çocukları dikkate almayan yapılaşma sorunu aynı zamanda ciddi bir çocuk hakları sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır.

“Kentsel planlamada çocukların oyun oynama hakkını ve onların yaşamlarını dikkate alan bir perspektife sahip olmadığı görülmektedir.”

Yerel yönetimlerin çocukların temel haklarını dikkate alarak kentsel planlamaları yapmaları zorunludur. Ancak, bu konu önemli oranda STK’lar tarafında da ihmal edilen bir meseledir. STK’lar çocukların oyun hakkı için gerekli toplumsal duyarlılığın oluşturulmasında yeterince etkin faaliyetler yapmamaktadır. Çocuk Oyunları Federasyonu bu konuda istisnalardan biridir. Çocuk Oyunları Federasyonu, her yıl düzenli olarak organize ettiği “Oyun Karavanı” etkinliği ile farkındalık oluşturmaktadır.

Oyun Karavanı, dezavantajlı bölgelerdeki çocuklara geleneksel çocuk oyunlarını öğretme ve oynama etkinliği olarak çocuklar tarafından da ilgi ile karşılanmaktadır. Ancak, Federasyon’un bu etkinliği kısa süreli ve sınırlı çocuğa erişmektedir. Bu ve buna benzer etkinliklerin bütün belediyelerin bünyesinde sürekliliği arz edecek şekilde yapılması gerekir.

Devlet kurumları içinde, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın “Ekranla Değil, Akranla Büyüsün Çocuklar” projesi çocukların oyun hakkına dikkat çekmektedir. Çocukların oyun hakkını önceleyen bu proje, bunun akranla olmasına dikkat çekmesi bakımından da önemlidir. Ancak bu tarz projelerin yaşama geçmesi ve sürdürülebilir hale gelebilmesi için yerel yönetimlerin aktif katılımı zorunludur.

Çocukların haklarını dikkate almayan ve onların mutlu bir çocukluk yaşamaları için gerekli önlemi almayan toplumların sağlıklı bir gelecek beklentisi yeterince güçlü bir zemine oturmayacaktır.

0 yorum

Diğer Yazılar